Genc, yakisikli ve yetenekli, fil ve dizi oyuncusu Omer Bardu ve zeki, sade, mutevazi, melek kadin Marta Weiss, bu dunyada ve sadece bunda degil, varlik olarak, tum zamanlardan beri, birbirine kadersel olarak yazilmis iki ruhtur. 2009 Kasim - 2010 Mayis tarihleri arasinda, Istanbul, Goethe Kultur Merkezi tarafindan duzenlenen \'\'Kultur Kopruleri\'\', \'\'Yolllarda, Avrupa edebiyati Turkiye\'ye geliyor, Turk edebiyati Avrupa\'ya gidiyor\'\' etkinligi kapsaminda, Romen yazarlarin (Mircea Cartarescu, Dumitr. 2003 - 2007 yillari arasinda, Romanya\'nin Ankara Buyukelcisi\'nde, tercumelere yardimci olmustur. 1992 yilinda, Ankara Universitesi, Dil ve Tarih Cografya Fakultesi\'nde acilan Romen dili ve Edebiyati Bilim dali\'nda acilan sinavlara (Romence, Turkce ve Fransizca sinavlari) girmis ve Romen dili Ogretim Gorevlisi olarak goreve baslamis ve oradan emekli olmustur.
Romanya Bukres\'te, 1986 yilinda, yuksek egitimini tamamladiktan sonra, 1988 yilinda, bir Turk vatandasiyla evlenerek, Ankara\'da yasamaya baslamistir. (...)Romen dilinden ceviren: Ifet Tosun IFET TOSUN 1962 Romanya, Kostence dogumlu.
Kendisi onun yerinde olsaymis, coktan olmustu.
Allah, ne badireler atlatmis ve onun, artik, bir zamanlar iyilesebilecegini bilmiyordu.
O, islak yanaklarla donup, ona bagirdi: - Sakin, sakin! Omer yumruklarini acamiyor, icinden yandigini hissediyordu.
Meyra, sandalyesinden kalkip, arkasindan kostu. 30 ve kusur yil, orada degildiniz, simdi neden? Hayir, tesekkur ederim! Kalkti, banki kaldirdi ve meyve bahcesine dogru gitti.
Ama, aci cektigimde, cocukken, dustugumde, agladigimda, kocamdan yedigim dayaklardan neredeyse oldugumde, siz nerdeydiniz? Veya yalnizken, kacakken, bes parasizken, bir ekmek alacak param bile yokken, neredeydiniz? Veya, kalbim yuzunden, oluyorken? Nerdeydiniz? Nerde? diye haykirdi. - Bana yakin olmak mi? hmmm...
Omer ona bakti ve gozlerindeki caresizligini anladi...
Boyle mi, seviyorsun beni?! Tamam ve simdi ne istiyorsunuz, soyleyin? - Sana yakin olmak istiyoruz, dedi Tuncay.
Ahhh, sana sormama bile gerek yok, tabii ki biliyordun. - Aha! Ama sen, ve Omer\'e dogru bakti. - Ne zamandan beri? - Iki gundur.
Dana, evet anlaminda, basini salladi. - Sen, bunu biliyor muydun? diye, Dana\'ya haykirdi.
Omer basini egmis, gozyaslarini siliyordu.
Anne konusamiyor, sadece agliyordu. - Senin aileniziz, dedi Tuncay.
Ne istiyorsunuz? Sizi affetmemi mi? No fucking way.
Ve siz, simdi, ne istiyorsunuz? diye onlara bagirdi.
Oyle... o zaman, kactim. - Sonra da, zorla evlendirme? Hmmm...
Emindim, emindim! Hangi anne, cocugunu, onun beni dovdugu gibi dover ki, annesinin cocugun basini kirdigini, babasinin gormemesi icin, hangi anne, cocugunu dolaba kitler, oyle ki, soz konusu cocuk, asla kendine guveni olmayacak sekilde, hangi anne, devamli cocugunu kucuk dusurur, ona agzina gelenini soyler ki? Hmm? Dayaklar, kucuk dusurmeler, kucuk gormeler, siddet? Neden? Ve masanin userindeki her seyi, yerlere firlatmisti. - Emindim, diye haykirdi.
O da, elini cekmis ve onu, kendi kendine yasamasi gerektigini yasamasi icin birakmisti.
Omer, ona elini uzatmis, ama kadin, kendisine, soguk, anlam dolu bir bakis firlatmisti.
Omer ve Marta, bircok badireler atlatmis ve en sonunda, aradiklari huzuru, sakinligi, aski ve tamamlanmayi, buralarda, Iznik\'te ata topraklarinda bulduklarini, son derece surukleyici bir dille anlatan, kadersel bir romandir.
Onlar, zaten, tum zamanlardan beri, birbirilerini aramaktadir.
Onca zaman gecmesine, hicbir sey degismemistir.
Omer ve Marta ilk goruste asik olurlar cunku onlar, tek olmak, tamamlanmak, birlesmek isteyen ruhlardir.
Iki eski ailenin, komsuluktan, ask ve arkadasliklarina kadar, nesiller boyunca, Musevi olan ailenin fertlerinin goc edip gitmesine ragmen, kader aglarini orerken, ucuncu nesil torunlari Marta\'yi, bu kadim topraklara getirip, eski Turk komsularinin torunuyla karsilastirir.
Bu hayatlarinda da, tesadufi bir sekilde karsilasirlar ve o anda, zaman, adeta durur, dunyalar acilir ve yeniden birlesir, baslarina gelen tum felaketlere ragmen, tek varlik olarak kalmayi basarmis, birbirinden ayrilamadan, hareket etmeye baslarlar.
Genc, yakisikli ve yetenekli, fil ve dizi oyuncusu Omer Bardu ve zeki, sade, mutevazi, melek kadin Marta Weiss, bu dunyada ve sadece bunda degil, varlik olarak, tum zamanlardan beri, birbirine kadersel olarak yazilmis iki ruhtur
